4 Şubat 2011 Cuma
Düşler Bahçesi
Metni beğenmiyorum pek. Olsun...
İsmine gelince, bir oyunu bu kadar çok oynamak şahane bir duygu. Terin, makyajı akıtmaya başladığını anlayınca yenilenmesi, paldır küldür sahneye çıkıp devam etmek, soğuktan üşümek, koşmak, gülmek, sinirlenmek...
Bir sürü şey oldu Düşler Bahçesi'nde ve hepsinden de memnunum.
Bu işin de devamını getirmek bir borç bence...
SUOyuncuları olarak fanustan çıkıp, doğrularımızı ve sevdiğimiz işi yapmayı birleştirmek için çaba sarf etmeye devam etmeliyiz.
Hadi eyvallah...
1 Şubat 2011 Salı
Gittim, Baktım
Kayseri'ye, Adana'ya, Hatay'a gittim. Baktım. Bazı şeyler gördüm. Bazı şeyler hissettim. Kızdım, sıkıldım, eğlendim, özledim.
Yazacağım. Çok şey yazabilecekken az şey yazacağım. Şu an değil ama, belki birkaç dakika sonra, belki aylar sonra. Bilmiyorum. Şimdi değil. Siz anlayın.
Yazacağım. Çok şey yazabilecekken az şey yazacağım. Şu an değil ama, belki birkaç dakika sonra, belki aylar sonra. Bilmiyorum. Şimdi değil. Siz anlayın.
9 Ocak 2011 Pazar
Ne Kadar Güzel
Çayın rengi ne kadar güzel,
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
O.Veli Kanık
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
O.Veli Kanık
Olmadı
Gene yazdım aklımda. Buraya geçirmeye üşendim ya da hevesim kaçtı. Belki de doğru bulmadım.
Bir başlık daha kaçtı.
Piknik havası olsa keşke.
Bir başlık daha kaçtı.
Piknik havası olsa keşke.
6 Ocak 2011 Perşembe
Teşhir
Burda herkes benim kim olduğumu biliyor değil mi ? Herkes, herkesi bulabiliyor internette değil mi ?
Burda günlük yazmam ben. Haberiniz olsun. Ben normalde yazarım. Normalde ama.
Normal bak.
Normal. Anlıyor musun ? Yok öyle bir şey yani.
Normalde yazarım ama ben.
Yazdım da yıllarca, iyi, kötü, saçma, mantıklı... Umrumda değil.
Bazı salak şarkılarda duygusallaştım mesela. Yazdım ama gene de.
Bak hala yazıyorum.
Ne oluyor?
Yazmış oluyorum.
Anlıyor mu ?
Hayır.
Anlıyor musunuz ?
Evet.
Anlıyorum diyorsunuz. Genele mi hitap ediyorum ben ?
Hayır, istemiyorum.
O zaman siz de yalancısınız.
O zaman, o da yalancı olabilir.
Yani anlar mı ?
Anlasa, azcık aklı çalışır mı beşerin ?
Yok yok. Beşer şaşar usta.
Ben çok salağım.
Siz daha salak olabiliyorsunuz ama iyi oluyor.
Küfür etmek, ahlaksızlık mı ?
Sevişmek ?
Böyle adam olunmaz denilince, delikanlı mı olunur ?
Böyle erkek olunmaz denilince, kadın mı olunur ?
Tüm erkekler böyle zaten denilince, akıllı mı olunur ?
Blog yazınca haklı mı olunur ?
Soru sorarım, cevaplarım var. Sizlerle aynı olmaz bazan. Olmayınca, sizi anlamamış olurum.
Beni anlamıyorsun xxxx.
Seni anlıyorum yyyyyy. O kadar anlıyorum ki; neden böyle yapıyorsun diye sadece öfkeleniyorum.
Anlamadınız değil mi, ne yazdığımı?
Söylemem zaten ben. Gerek yok.
Teşhir nedir ?
Topluma mı teşhir edilir ?
Kişiliğe mi ?
Kişilik ne lan ?
Bencillik etmeyin, lütfen. Bu suçlama değil bak.
Zindan olmuştu herşey. Uçamıyordum ben. Zindan gitti sandı. Halbuki taş bina nasıl gidecek değil mi ? Saçma bir kere.
Anneler ne der ?
Şöyle yapma, böyle et, onla konuşma, bununlayken dikkatli ol.
Bunlara benziyor.
Ahlak dersine ihtiyacım yoktu benim.
Ahlak pipiyle olmaz bence.
Lafla, sözle de olmaz.
Ahlakmış, o da ne ? Bana tanımını yap!
İyilerim var, kötülerim var.
Mozambiklilerin de iyisi kötüsü var, benim de.
Şey var bak: İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına...
Teknoloji çıktı, hayat kısaldı. Aşk kısaldı. Saygı kısaldı. Akıl kısaldı.
Ben kısaltmıyorum ama.
Boyum kısa ama.
170 santim falanım yani.
Kısaltan var ama.
Şimdi yukarlardan şey diyorum: huhu!
Ayrımım yok, mutlu yok, mutsuz yok.
Yaşıyorum.
Sen de yaşıyorsun, o da.
Foo Fighters - Best of you çok kral şarkı. Net.
Çok sövesim var. Ama yakışık almaz.
Yakışık.
Çizgiler var, eğri büğrü, ötesine ulaşamıyorum.
Ben yaklaşmıyorum o sınırlara, başkaları yaklaşıyor. Ben uzunum ya, elimi uzatıyorum, sınırı aşmış oluyorum. Sonra da sınır dışındakinin özgürlüğüne bulaşmış oluyorum.
Sınırlarımı daraltıyorsun. Ben suçlu, sen özgür.
Hayhay.
Bak, baya yakındasın şu an.
Şey diyorum, huhu!
Benim hiç kuş tüyü kalemim olmadı.
Burda günlük yazmam ben. Haberiniz olsun. Ben normalde yazarım. Normalde ama.
Normal bak.
Normal. Anlıyor musun ? Yok öyle bir şey yani.
Normalde yazarım ama ben.
Yazdım da yıllarca, iyi, kötü, saçma, mantıklı... Umrumda değil.
Bazı salak şarkılarda duygusallaştım mesela. Yazdım ama gene de.
Bak hala yazıyorum.
Ne oluyor?
Yazmış oluyorum.
Anlıyor mu ?
Hayır.
Anlıyor musunuz ?
Evet.
Anlıyorum diyorsunuz. Genele mi hitap ediyorum ben ?
Hayır, istemiyorum.
O zaman siz de yalancısınız.
O zaman, o da yalancı olabilir.
Yani anlar mı ?
Anlasa, azcık aklı çalışır mı beşerin ?
Yok yok. Beşer şaşar usta.
Ben çok salağım.
Siz daha salak olabiliyorsunuz ama iyi oluyor.
Küfür etmek, ahlaksızlık mı ?
Sevişmek ?
Böyle adam olunmaz denilince, delikanlı mı olunur ?
Böyle erkek olunmaz denilince, kadın mı olunur ?
Tüm erkekler böyle zaten denilince, akıllı mı olunur ?
Blog yazınca haklı mı olunur ?
Soru sorarım, cevaplarım var. Sizlerle aynı olmaz bazan. Olmayınca, sizi anlamamış olurum.
Beni anlamıyorsun xxxx.
Seni anlıyorum yyyyyy. O kadar anlıyorum ki; neden böyle yapıyorsun diye sadece öfkeleniyorum.
Anlamadınız değil mi, ne yazdığımı?
Söylemem zaten ben. Gerek yok.
Teşhir nedir ?
Topluma mı teşhir edilir ?
Kişiliğe mi ?
Kişilik ne lan ?
Bencillik etmeyin, lütfen. Bu suçlama değil bak.
Zindan olmuştu herşey. Uçamıyordum ben. Zindan gitti sandı. Halbuki taş bina nasıl gidecek değil mi ? Saçma bir kere.
Anneler ne der ?
Şöyle yapma, böyle et, onla konuşma, bununlayken dikkatli ol.
Bunlara benziyor.
Ahlak dersine ihtiyacım yoktu benim.
Ahlak pipiyle olmaz bence.
Lafla, sözle de olmaz.
Ahlakmış, o da ne ? Bana tanımını yap!
İyilerim var, kötülerim var.
Mozambiklilerin de iyisi kötüsü var, benim de.
Şey var bak: İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına...
Teknoloji çıktı, hayat kısaldı. Aşk kısaldı. Saygı kısaldı. Akıl kısaldı.
Ben kısaltmıyorum ama.
Boyum kısa ama.
170 santim falanım yani.
Kısaltan var ama.
Şimdi yukarlardan şey diyorum: huhu!
Ayrımım yok, mutlu yok, mutsuz yok.
Yaşıyorum.
Sen de yaşıyorsun, o da.
Foo Fighters - Best of you çok kral şarkı. Net.
Çok sövesim var. Ama yakışık almaz.
Yakışık.
Çizgiler var, eğri büğrü, ötesine ulaşamıyorum.
Ben yaklaşmıyorum o sınırlara, başkaları yaklaşıyor. Ben uzunum ya, elimi uzatıyorum, sınırı aşmış oluyorum. Sonra da sınır dışındakinin özgürlüğüne bulaşmış oluyorum.
Sınırlarımı daraltıyorsun. Ben suçlu, sen özgür.
Hayhay.
Bak, baya yakındasın şu an.
Şey diyorum, huhu!
Benim hiç kuş tüyü kalemim olmadı.
5 Ocak 2011 Çarşamba
Haysiyet
Haysiyet önemli. Kafasız olmayın. Haysiyetsiz de olmayın. İnançlı olun. Ne boka inanıyorsanız inanın da, haysiyetli olun. Öyle karar verin. Pişman olun ama haysiyetsiz olmayın.
"Ben ne yaptım, ne ettim, şimdi ne yapıyorum?" diye sorun.
"Ben ne yaptım, ne ettim, şimdi ne yapıyorum?" diye sorun.
6 Ekim 2010 Çarşamba
Az Haber Vereyim
Bugün yemekhanede Akdeniz Tava adındaki nimete benzemeyen şeyi yemeğe çalışırken, telefonum çaldı. Açtım.
- Merhaba, Ben zart zurt Çağrı Merkezi'nden arıyorum, adım zart zurt, Emir Adıbelli ile görüşebilir miyim ?
- Tabii, buyrun benim.
- İyi günler, Emir Bey, biz zart zurt çağrı merkezi olarak CV'nizi inceledik ve size bir iş teklifinde bulunmak istiyoruz. Müsaitseniz şirketimizi tanıtıcı birkaç bilgi aktarmak istiyoruz.
- Evet, dinliyorum.
- Biz zart zurt Çağrı Merkezi olarak, ülkemizin a,b,c,d,e... gibi toplamda 12 şehirde, aralarında Turkcell, Digiturk, Garanti, Akbank... - daha aklıma gelmiyor- gibi şirketlere hizmet veren bir firmayız. Bu firmalarla iletişimimizde, bize müşteri temsilcisi olarak destek vermek isterseniz; bilmemne adresinde olan, bilmem ne saatindeki mülaktımıza sizi bekliyoruz.
- Peki, programımı uydurabileceğimi pek sanmıyorum fakat gene de teşekkür ederim.
zart zurt.
İş teklifi de aldım. Az haber vereyim dedim.
- Merhaba, Ben zart zurt Çağrı Merkezi'nden arıyorum, adım zart zurt, Emir Adıbelli ile görüşebilir miyim ?
- Tabii, buyrun benim.
- İyi günler, Emir Bey, biz zart zurt çağrı merkezi olarak CV'nizi inceledik ve size bir iş teklifinde bulunmak istiyoruz. Müsaitseniz şirketimizi tanıtıcı birkaç bilgi aktarmak istiyoruz.
- Evet, dinliyorum.
- Biz zart zurt Çağrı Merkezi olarak, ülkemizin a,b,c,d,e... gibi toplamda 12 şehirde, aralarında Turkcell, Digiturk, Garanti, Akbank... - daha aklıma gelmiyor- gibi şirketlere hizmet veren bir firmayız. Bu firmalarla iletişimimizde, bize müşteri temsilcisi olarak destek vermek isterseniz; bilmemne adresinde olan, bilmem ne saatindeki mülaktımıza sizi bekliyoruz.
- Peki, programımı uydurabileceğimi pek sanmıyorum fakat gene de teşekkür ederim.
zart zurt.
İş teklifi de aldım. Az haber vereyim dedim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)